- çoğalmış
- расплоди́вшийся
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
bakla kırı — sf. 1) Beyazı çoğalmış, beyazlamaya yüz tutmuş (saç vb.) Bakla kırı sakalını titrete titrete malını öven bakırcıya, ne dediğini işittirmeye çalışmaktadır. A. İlhan 2) Koyu ve iri lekeli (at donu) … Çağatay Osmanlı Sözlük
yoğun — sf. 1) Hacmine oranla ağırlığı çok olan, kesif 2) Koyu, kalın Yoğun bir sis. 3) Etkisi güçlü olan, ağır (koku vb.) 4) mec. Artmış, çoğalmış bir durumda olan O bölgede nüfus yoğundur. 5) mec. Dolu, sıkı, sıkışık, çok 6) mec. Şişman, iri, tombul… … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜBAREK — İlâhi hayrın bulunduğu şey. Bereketlenmiş, çoğalmış. Bereketli, uğurlu. Hayırlı. Mes ud. * Beğenilen, kendisine kızılan ve şaşılan kimse veya şey … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜSTEZAD — (Ziyade. den) Artmış, çoğalmış. * Edb: Aruz kalıplarından Bahr i recez denilen vezin ile yazılmış manzume. (Mef ulü mefâîlü mefâîlü faûlün) gibi. Veya (Mef ûlü faûlün) veznine denk parça ilâvesi ile yapılır. Ziyadeli mısralı manzumelerdir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük